26 Ocak 2012 Perşembe

Saçlardan devam edelim

Saçlarımla oynamaktan hiçbir zaman haz etmedim. Oynamaktan kastım zırt pirt rengini, boyunu, şeklini değiştirmeyi kasdediyorum. Sanırım bunda küçükken ablamla oynadığımız kuaförcülük oyunun etkisi var. O hep kuaför olurdu, ben hep müşteri. Oysa ben de arada bir kuaför olmak isterdim ama hiç izin vermezdi. Eee 3 yaş büyük abla, şiddet yoluyla yapardı beni gene müşteri.  Nasıl sıkılırdı içim anlatamam. O uzun uzun saçlarımla oynar, toplar, dağıtır, bazen keser (annem kızar korkusuyla Allahtan çok abartmazdı). Ben oturduğum yerde sıkıntıdan patlardım. Şu anda kuaföre gittiğimde halen benzer bir iç sıkıntısı duyuyorum. Bu sıkıntıdan kaçmak için bazen kendi saçımı kendimin kestiğini itiraf edeyim. Saçlarım dümdüz hata çabuk görünüyor tabi. Hemen koşarak kuaföre :)

Parlak saçlar için sirke önerisini uygulamaya devam ediyorum ama bir not daha ekleyeyim. Saçları çok yıkamak iyi değil. Haftada 2 yetiyor. İlk başta yağlı saçlarla dolanmak pek hoş olmuyor ama zamanla yağlanma azalıyor. Saç daha çabuk uzuyor, daha güçlü oluyor...

Sirkeyle ilgili sonuçları yazacağım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder