15 Temmuz 2013 Pazartesi

Bütün sevdiklerimi daha çok sevmiş olduğum bir yer : Kızımla Gezi Parkı...

Ağaçlar kesilmesin diye başlayan, sonrasında çok başkalaşan Gezi direnişi çoğumuz gibi bizi de derinden etkiledi. Hayata bakışımız, duruşumuz değişti. 28 Mayıs'taki insanlar değiliz artık. En azından gaza talcidli sütün iyi geldiğini biliyoruz :)

Kızımın Gezi parkında zaman geçirecek kadar büyümüş olmasını isterdim. Paylaşmayı, sevmeyi, kenetlenmeyi öğrenebilmesi  için. Empati kurmayı, haksızlığa karşı dik durabilmeyi öğrenebilmesi için. Sorunlara akılcı çözümler bulabilmeyi, yaralayıp incitmeyen mizah yapmayı öğrenebilmesi için. Başkalarıyla birlikte mücadele ederken, başkalarını ötekileştirmeden dinlemeyi öğrenebilmesi  için. Sinirlerine hakim olmayı, sınırların dayatılmasına isyan etmeyi öğrenebilmesi için. Gücünün farkına varabilmesi için ve en önemlisi insanın dedikleri gibi kötü değil de iyi bir varlık olduğunu anlayabilmesi için.

Kızım daha 2 yaşında, parkta sadece kaydırakların yerini biliyor, bir de değişik günlerden geçtiğimizi. 30 Mayıs'tan beri değişik zamanlarda parka, Taksim Meydanına, forumlara gittik. Çok kereler kalabalık içinde kaldık. Sloganlar atan kalabalık, şükürle olsun ki hiç gaza maruz kalmadık ama az daha kalıyorduk. Cumartesi akşam polis saldırısından 40 dakika önce parktaydık. Çocuk atölyesi vardı. İçimden ay ne güzel kızım biraz daha büyük olsa da bu çocuklarla burada oynayabilse diye geçirmiştim. Pusetle dolanmak zor geldiği için metro ile eve dönmüştük. O kadar çoluk çocuk, yaşlı varken o müdahaleyi yapanlar, sizi kime havale edeyim?  Adalet er yada geç sağlanacak.

"Bütün sevdiklerimi daha çok sevmiş olduğum bir yerdir." demişti bir yazısında Emek sineması için Yıldırım Türker. Benim Gezi direnişi için duygularıma tercüman olmuş, o parkta yaşananlar benim sevdiklerimi daha çok sevmeme neden oldu. Daha da çok sevmeme neden olacakmış gibi görünüyor. Umarım bu güzellikler kızımın ruhuna da geçer.

Gelelim parkın fiziki haline. Büyükşehir Belediyesi günlerce uğraşarak parkı güya temizledi, düzenledi, kullanıma açtı. Aşağıdaki fotoğraflar 14 Temmuz yani parkın açıldığı günden bir hafta sonra. Oyun parkında korkuluklar kırık, oradan düşen çocuk 2 metreden yere çakılabilir. Çok ciddi yaralanabilir. Tahteravalli yerinden çıkmış, birinin ayağına bacağına düşse hayal bile etmek istemiyorum sonuçlarını. Diğer oyuncakların da muhtelif yerleri kırılmış. Bir hafta içinde nasıl bu hale gelebilir bir oyun parkı? Nasıl bu kadar uyduruk yapılabilir? Nasıl korkuluk monte etmişler? Bir çocuk yaralanırsa sorumlusu kim olacak?  Beyaz masaya bildirdik telefonla. Umarım en kısa sürede tamir edilir.

Kırık kaydırak korkuluğu

Yarısı kırılmış oyuncak motorsiklet

Yan dönmüş tahteravalli oturağı

Ağır tahteravalli somunlarından çıkmış ve yan duruyor