18 Şubat 2013 Pazartesi

Bir bebek Aşcısı Haline Gelmek için Kanıtlamış 10 İpucu


1.      Tuzsuz : Tüm doktorlar tuzun böbreklere fazla yük bindirdiği konusunda hem fikirler. 2 yaşına kadar ne kadar az tuzlu yerse o kadar iyi. Çevrenizin  yapacağı “o tatsız tuzsuz çorbayı içer mi?” baskılarını lütfen kulak arkası edin, o zaten tuzun ne olduğunu bilmiyor, bilmediği bir şeyin eksikliğini hissetmeyecektir.


2.      Şekersiz : Erken yaşta şekerle tanışmak gelecekte diyabet ve obezite riskini artıyor. Dişleri erkenden çürütüyor. Gene doktorlar 2 yaşına kadar şeker yok diyor. Çocuklar şekerli gıdaları ne kadar geç tadarlarsa ileriki yaşlarda şekerin getirebileceği sağlık problemleriyle de o kadar geç tanışırlar.  Ayrıca uzmanlar 3 yaşından sonra da şekerli gıdalardan çocukları olabildiğince uzak tutmak ve çok zorlanılan durumlarda ise mutlaka bir sınır koymak gerektiğini söylüyorlar. Şekerli gıdalar yerine meyve şekerine yönelip  pekmez ve meyve kurusu verilebilir. Keklerde kuru meyveler veya pekmez kullanılabilir.  Hurmayı haşlayıp suyunu ve posasını kullanabilirsiniz. Hurma besin değeri açısından da çok zengindir.


3.      Baharatlar : Yemekleri tatlandırmak için baharatlar kullanabilirsiniz. Taze olduktan sonra her tür baharat verilebilir  ama katı gıdalara geçiş gibi baharat bir anda bol bol kullanılmamalı, mutfak alışkanlıklarınıza göre siz ne tüketiyorsanız bebeğinize de yedirmekte  bir sakınca yok. Hatta kimyon gaza çok iyi gelir, nane mideyi rahatlatır, kekiğin antioksidan etkisi fazladır, karabiber  iştah açıcıdır. Çok acı vermekten kaçınmak lazım. Malum popoda kötü pişiklere sebep olabilir.


4.      Taze : Taze gıda tüketmek çok önemli. 1 gün bile beklese yemeklerde üreyebilecek bakteriler, bebeğinizin vücut hacmi düşünüldüğünde onu kolayca hasta edebilir. Kendini çocukluğunuzdan hatırlarsınız,  hasta eden bir besin asla unutulmaz ve sevilmez


Mengenli mi acaba?
Bebek aşçısı derken çok tatlı bir  aşçı bebek çıktı. Orjinali:  http://www.yarismaca.com/isim/melda/foto/asci-bebek



5.      Katkısız ve İşlenmemiş: Uzun uzun yazmayacağım, artık herkes gıdalardaki katkı maddelerinin neler yaptığını biliyor. Katkısız ve işlenmemiş gıdalara yönelmek lazım.  Mümkünse kendiniz yapın, evde yapılan bebe bisküvisi, keki yada yoğurt tarifleri internette bolca bulunabilir. Tatlarının daha güzel olduğuna adım gibi eminim, tap tazecik evde yapılmış, kokusu eve sinmiş bir kek dışarıda satılan kekten her zaman daha lezzetlidir. 


6.      Mevsiminde yetişen ürünler: Kışın yetişen süngerimsi domates ile yazın yetişen domatesin tadı aynı olabilir mi? Bebeğiniz mevsiminde yetişen sebze ve meyvenin tadıyla büyüsün. Emin olun mevsiminde yetişen meyve ve sebze yeme alışkanlığı büyüdüğünde de çok işine yarayacak.


7.      Tek tek: Gıdaların tatları birbirine karışmasın.Tatlı, tuzlu ve yumurtanın birbirine karıştığı bulamaç halindeki bir kahvaltı yerine herşeyin tadını ayrı ayrı alabileceği bir kahvaltı çok daha iyidir. Bu gelecekteki yeme alışkanlıklarını da etkileyecektir.


8.      Alerjiye dikkat: Bebeklerde ve çocuklarda bulması en zor şeylerden biri besin alerjisi. Umarım kimsenin başına gelmez. Ama genel alerjik besinlerden (bal, yumurta akı, kivi, çilek gibi) 1 yaştan önce kesinlikle uzak durmak gerekir. Dediğim gibi hasta eden bir besin asla unutulmaz ve sevilmez



9.      Pütürük miktarında artış : Püre haline getirilmiş gıdalar yeme zevkini de zamanla öldürür. Oysa parmaklarla yenen makarna eğlencelidir, iştah artırıcıdır. El koordinasyonunu geliştirir.


10.   Eğlence :  Birlikte yemek yapın, yemek yerken ailecek sofraya oturun, muhabbetle, oyunla karışık bol bol eğlenmeye bakın…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder