Beynimiz öyle kodlanmış ki her durumda mutlu olmanın bir yolunu buluyor. Diğer örnekler daha da ilginç.
- Örneğin bir grup insana belirli bir hastalığa karşı genetik yatkınlık testi yapmışlar. Sonucu öğrenemeyenler , test sonucu kötü çıkanlara göre daha mutsuz çıkmışlar., KPSS'yı kazanamadığını öğrenmek, acaba kazandım mı yoksa kazanamadım mı sorgulamasından daha mutluluk verici ve rahatlatıcı anlaşılan.
- Piyangoda büyük ikramiye kazanmış bir adam ve bir diğeri felç hastası. Bir yıl sonra bu iki kişinin mutluluk değerleri eşit çıkıyor. Kendini kandırma gibi değil, gerçekten mutlu olmuşlar. Çünkü alışıyorlar.
- Deneklerden iki tablodan birini seçmeleri ve eve götürmeleri bekleniyor. 15 gün sonra geri getiriyorlar ve konuşmalardan ortaya çıkıyor ki sahip olduğunan daha çok, sahip olunmayan ı daha az sevilmeye başlanmış. Beyin seçtiğini daha çok seviyor. Bu durumda elde ettiğini sev meğer en akıllıca bir tavsiyeymiş :)
- Başka bir deneyde öğrencilere iki fotoğraftan birini seçmelerini istemişler. Birinci gruba, istediğiniz an kararınızı değiştirebilirsiniz demişler. Diğer gruba kesin karar verin, öteki resmi bir daha bulamazsınız demişler. Bir süre sonra, birinci grubun huzursuzlaştığı ve akıllarının diğer resimde kaldığı, oysa ikinci grubun ellerindeki resmi çok daha fazla sevdiği ortaya çıkmış. Sonuç: Fazla seçenek mutsuz eder:)
Gözüken o ki beynimizin çalışma prensibini, mutluluğun anahtarını bulmuş çoktan. Seçilen zaten bir şekilde zamanla seviliyor. Biz seçmek için o kadar garip davranışı sergilerken hem de...
Seçmek mi? Kararsızlıktan hangi muzu seçeceğimi bilemiyorum... |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder