27 Kasım 2012 Salı

Bel ağrısı baş belası...

Önce ince bir sızı olarak başlıyor, sonra gittikçe şiddetleniyor ve en nihayetinde nefes bile almada zorlanıyorsunuz. Bu birinci geliş şekli. Yada bir gün bir şey yapıyorsunuz hep yaptığınız bir şey, yerden terlik alırken, havluya yüzünüzü silerken, arabada dikiz aynasına bakarken, herhangi bir ufak bir hareket, tak acıdan kımıldayamaz oluyorsunuz. Artık en yakın acil size yardımcı olabilir. Önce film, emar vs vs, sonrasında gelsin kas gevşetici iğneler, sonra uzun bir yatak istirahatı... Çabucak geçiyor mu? hayır, 45 gün yattığımı biliyorum. Peşine uzun bir fizik tedavi süreci... Elektrik vermeler, ışıkla ısıtmalar, masaj ama çözmüyor, çözülemiyor haa arada sizi ameliyat etmeliyiz diyen doktorlarla mücadele de var.

Sokaktan geçen insanları çevirip Emar çeksek her 10 kişiden 8'inde bel yada boyun fıtığı vardır ama henüz farkında değillerdir diyor bir tanesi. Nedir bu fıtık peki? Kısaca Omurların arasından pörtleyen jelatinimsi sıvının sinirlere baskı yapmasıdır. Tip müspet ilim değil mi kardeşim? Nasıl aynı Emar'a bakan 4 ayrı doktor 4 ayrı şey söyler? "Hemen ameliyat olmalısınız, biz bel fıtığı olan hastalara ço az ameliyat deriz ama siz kesin olmasınız", "Ameliyatla hiç alakası yok, olsanız da bu ağrılar geçmez sadece dinlenmelisiniz , "Evet ameliyat çözüm olabilir", vb vb.

Kime inanacaksınız? zaten yürüyemiyor, konuşamıyor, nefes bile alamıyorsunuz. Kime inanacaksınız? Ben ameliyatsız çözüme inandım.

Ama evde eskisi gibi değil hiçbirşey: İlgi sevgi, şefkat bekleyen bebek var bebek !!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder